Saiyuuki Serileri Tanıtım

Selam çılgınssss

Animenin çevirmeye zaman bulamayan çevirmeni bendeniz birkaç gün önce dedim ki kendi kendime: 

"Bre Amy! Onca senedir içli dışlısın. Bloğuna neden bir inceleme yazısı yazmıyorsun, çılgın?!"

Velhasıl velkelam sizlere ülkemizin en underrated animelerinden birisi olan afişine bakınca yaoi sanılan ama alakası olmayan bir seri tanıtacağım.

Sezon Sıralaması:

Gensoumaden Saiyuuki / 50 Bölüm / Yapım yılı: 2000 / Myal puanı: 7,61

Saiyuki Reload / 25 Bölüm / Yapım yılı: 2003 / Myal puanı: 7,43

Saiyuuki Reload Gunlock / 26 Bölüm / Yapım yılı: 2004 / Myal puanı: 7,43

Saiyuuki Reload Blast / 12 Bölüm / Yapım yılı: 2017 / Myal puanı: 7,24

Tür:

Aksiyon, Macera, Doğaüstü, Komedi, Josei

Şirket: 

Pierrot

Kaynak: 

Manga Saiyuuki

Mangaka Minekura Kazuya (Kendisi kökenini bilmediğimiz ağır bir kanser hastalığını yenmiştir ancak ağır bir hastalık sonrası aktif çalışamadığı için eserlerini düzenli verememektedir)

Konusuna geçecek olursak şu şekilde:

İblislerin ve insanların huzur içinde yaşadığı bir dünyada birden denge bozulur ve iblisler kendilerini kaybedip insanlara saldırmaya başlar. Birileri Savaş Tanrısı Nataku tarafından yenilip mühürlenmiş 500 yıldır Hindistan'da bir kalede uyuyan Ulu İblis Gyumaoh'u uyandırmaya çalışmaktadır ve bunun için kullanılan karanlık büyünün yan etkisi iblislerin çığırından çıkmasının nedenidir.

Rahip Genjo Sanzo Tanrılar tarafından bu uyandırılma çalışmalarını durdurması için emir almıştır. Bunun için de birbirinden farklı ve güçlü 3 iblis olan Son Goku, Sha Gojyo ve Cho Hakkai ile yolculuk yapmak zorundadır. Seri bu dörtlünün Çin'den Hindistan'a süren yolculuklarını anlatır. Ancak dördünün hikayesi 500 yıl öncesine dayanmaktadır.

Seri, 7. yüzyılda Çin'den Hindistan'a seyahat etmiş Genjo Sanzo adlı rahibin gerçek hikayesinden esinlenilmiştir.

Bundan sonra tanıtıma karakterler üzerinden gideceğim ama karakterlerin kişilikleri ve geçmişinden bahsederken SPOILERA gireceğim bilginiz olsun.

Sanzo Ikkou yani Sanzo Ekibi'nden başlayalım:

Genjo Sanzo

Yaş: 25

Burç: Yay

Boy: 177 cm

Seslendirme Sanatçısı: Toshihiko Seki

Sanzo aslında bir soyad değil, unvandır. Cennetler ve cehennem yaratılırken kullanılan büyü yazıt şeklinde dört parçaya ayrılmış ve bu kutsal dört büyüye kaynak yazıtlar adı verilmiştir. Sanzo rahipleri bu dört yazıtı korumakla görevlendirilmiş, Tanrılar tarafından seçilmiş, Budizm'de en yüksek dereceye sahip kutsanmış kişilerdir. Alınlarındaki kızıl noktasal işaret seçilmiş olduklarının kanıtıdır. Genjo bir bebekken nehir kenarında kendisinden bir önceki Sanzo rahibi olan Koumyou tarafından bulunup yetiştirilmiştir. O dönem Koumyou rahibinin koruduğu iki yazıttan birisi çalınmış ve Koumyou öldürülmüştür. Yerine Tanrılar tarafından Sanzo Rahibi olarak Genjo seçilmiştir.

Saçı saçlı, mor gözlü animede belli olmasa da seyrek saçlı grubun diğer yetişkin erkeklerine göre kısa boylu genç bir adamdır. "Defetme silahı" denilen özel kurşunları olan bir tabancası vardır. Tipine ve mesleğine göre oldukça zıt bir kişiliği vardır. Kendisi Tanrılara en yakın kutsanmış kişi olsa da ayyaş, keş ve ateisttir :D Oldukça huysuz ve bencil bir kişiliği olsa da en serseri shounen baş karakterlerinden birisi olarak çoğu kişinin sevdiği bir karakterdir.

Benim de selamlığımın serserisidir keh keh keh

500 yıl önceki Genjo,

Konzen Douji isminde soylu bir Tanrı'dır. Merhamet Tanrıçasının yeğeni olarak Cennetlerdeki yönetim işlerinden sorumlu diğer Tanrılar arasında da saygıdeğer görülen birisidir. Bu zamana kadar yeteri kadar spoiler verdiğim için neden dünyaya sürülüp insan olarak reenkarne olduğuna girmeyeceğim.

Gokuu Son

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Koç

Boy: 162 cm

Seslendirme Sanatçısı: Hoshi Soichiro

Günümüz zamanında Gokuu, Sanzo'nun bir mağarada zincirlenmiş vaziyette bulduğu bir çocuktur. İblis olduğunu bilmekteyiz. Kahverengi saçlı, bal rengi gözlü ( bu göz rengi çok güzel arkadaş) ve her shounen baş karakteri gibi aklı kıt ve oburdur. Başında dev, ağır bir taç taşır. Burada ayrıntıya girelim. Bu devirde iblisler güç seviyesine göre kara teknolojinin etkisinden etkilenir ya da etkilenmez. Goku gibi iblisler bu teknolojinin yan etkilerinden zarar görmemektedir. Oldukça güçlü iblislerdir. Ancak iblis güçlerini baskılamak için özel takılar takmaktadırlar. Bu takı ne kadar büyük ve ağırsa iblis o kadar güçlü demektir ve seride Gokuu'dan daha ağır ve büyük takı takan başka iblis yoktur. Seride bu tarz takı takan birkaç iblis daha göreceksiniz. Bunlardan birisi de Hakkai'dir, ancak Goku tacı çıktığında aklını kaybetmektedir. Shounenlerde görülen kendini kaybeden overpower olayı bu seride de mevcut :D 

Gokuu'nun nyoin-bou adında uzayıp kısalabilen değnek şeklinde bir silahı vardır. 

500 yıl önce Gokuu:

Gokuu anneden ve babadan doğan bir insan değildir. Bir efsaneye göre 500 yılda bir dünya toprağından bir canlı doğurur ve bu Gokuu'dur. Tanrılar tarafından bulunup Cennetlere getirilmiştir. Merhamet Tanrıçası onu yeğenine emanet eder ve Sanzo ve Gokuu 500 yıl önce bu şekilde tanışmışlardır. Gokuu bir insan olmadığı için dünyaya sürüldüğünde reenkarne olamadığı için ıssız bir dağın eteğindeki bir zindanda zincirlenmiş vaziyette hafızasını kaybetmiş olarak 500 yıl boyunca Sanzo'yu beklemiştir.

Sha Gojou

Yaş: 22

Burç: Akrep

Boy: 184 cm

Seslendirme Sanatçısı: Hirata Hiroaki

İngilizce dublajında Gojyo geçtiği ve ben bunu daha çok sevdiğim için böyle bahsedeceğim. Bu dünyada iblis bir baba ve insan bir anneden doğan çocuklar kızıl saçlı doğarlarmış ve Gojyo bir iblisin insan metresinden doğan bir çocuktur. Çocukluğunda kocasına olan nefretini üvey çocuğundan almaya çalışan iblis üvey annesi bir gün nefretine yenik düşüp o zamanlar küçük bir çocuk olan Gojyo'yu öldürmeye kalkar ancak bu duruma göz yumamayan üvey abisi buna engel olur. Üvey abisi annesi kardeşini öldürmesin diye kendi öz annesini öldürmüştür. İleride o yiğit adamdan bahsedeceğim.

Kadınları oldukça çok seven Gojyo uzayan zinciri olan yarım ay şeklinde bir mızrakla dövüşür. Seride Gokuu ile bol bol atışmalarını görüp eğleneceğiniz bir ikemendir.

500 yıl önce Gojyo

Taishou Kenren adı ile Cennetlerin batı ordusunun generalidir. Huylu huyundan vazgeçmeyecek şekilde orada da oldukça dikkat çeken sivri dilli bir general olarak bilinir. 500 yıl önce saçları siyah ve daha bir karizmatiktir :D 

Cho Hakkai

Yaş: 22

Burç: Başak

Boy: 181 cm

Seslendirme Sanatçısı: Ishida Akira

Gelelim animenin beyefendisine :D Cho Hakkai normalde bir insandır. Bir efsaneye göre 1000 iblis öldürmüş bir insan iblise dönüşür. Gojyo evli mutlu bir öğretmendir. Mutlu hayatı kadın düşkünü vahşi bir iblisin karısını alıkoyması ile mahvolur. Karısını kurtarmak için iblisin mesken edindiği kaleye dalan Hakkai kaledeki birçok iblisle savaşarak sonunda karısının tutulduğu zindanı bulur. Ancak iffetini kaybetmiş karısı bu utanca katlanamadığı için zindan içinde kendisini öldürür. Hakkai bu acıya dayanamaz ve o kaledeki bütün iblisleri öldürür ki bu da binden fazla iblis eder. Sonuç olarak Hakkai bir iblise dönüşür. İblis güçlerini kulağına taktığı birkaç adet küpe ile baskılamaktadır.

Oldukça dramatik bir geçmiş T-T

Hakkai savaşta aldığı yara sebebi ile bir gözü hasar görmüş olduğu için tek gözü kapalı, gözlüklü kısa kahverengi saçlı güler yüzlü bir genç adamdır. Elinde oluşturduğu bir büyü ile savaşmaktadır.

500 yıl önce Hakkai:

Gensui Tenpou adında bir Tanrıdır. Batı Ordusunun danışmanı olarak görev yapmaktadır bu da onu 500 yıl önceki Gojyo ile şimdi olduğu gibi ayrılmaz ikili yapmaktadır.

Hakuryuu

Hakuryuu dilediği zaman arazi arabasına dönüşen bir ejder iblisidir. Oldukça sevimli bir canlı olarak ekibin en büyük destekçisidir. Ekiple birlikte yolculuk etse de temelde Hakkai'nin evcil ejderi gibi bir şey. Saiyuuki'nin mangasında adı Jeep olarak geçmektedir. Serinin en aklı başında karakteri olduğunu söyleyebilirim :D 

Kou Ekibi'ne geçelim:

Kougaiji

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Kusao Takeshi

Kougaiji 500 yıl önce uyutulan ve uyandırılmaya çalışılan Gyumaoh'un kendisi ile birlikte mühürlenen eşi Ratsetsunyo'dan oğludur. Amacı annesinin üzerindeki büyüyü kaldırmak ve onu kurtarmaktır. Gyumaoh'un uyandırılma çalışmalarında dört yazıta da ihtiyaç olduğu için Sanzo Ekibi'ndeki yazıtı alabilmek için iki ekip sık sık karşı karşıya gelseler de Kougaiji aslında kötü birisi değildir. Annesinin uyanabilmesi için yazıtı almak zorunda bırakılmıştır.

Kırmızı uzun saçları ve soğuk ve ciddi tavrı ile serinin en karizmatik fiziğine sahip karakteri olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kıyafetleri ve aksesuarları çok tarzdır.

Yaone

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Minaguchi Yuko

Yaone, zamanında Kougaiji tarafından kurtarılmış ve bu sebepte Kougaji'nin yanında yer alan bir iblistir. Çok naif bir kişiliği mevcut. Yaone bir eczacıdır ve genelde değişik bomba ve ilaç yaparak mücadele eder.

Dokugakuji

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Matsumoto Dai, Kosugi Juurouta

Serinin en sağlam adamlarından birisi olduğunu düşünüyorum. Dokugakuji Gojyo'nun üvey abisidir. Daha önce de belirttiğim gibi annesinin kocasının metresine olan aşkını kabullenemeyip çektiği ıstırabı bilmiştir ve annesinin nefretine yenik düşüp ömür boyu pişmanlık duyacağı bir hareketi engellemek için istemeden de olsa öz annesini öldürmüştür. İki kardeş düşman ekiplerde olsa da Dokugaku'nun kardeşine olan sevgisi ve verdiği kararlar oldukça yiğit bir karakter olduğunu göstermektedir. Kougaiji ile nasıl tanıştıkları da anlatılmaktadır.

Lirin

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Kawakami Tomoko

Serideki en komik karakter :D Lirin Gyumaoh'un metresi olan az sonra bahsedeceğim Gyokumen Kooshu'dan kızıdır. Kısacası Kougaiji'nin üvey kız kardeşidir. Yaşı ve aklına ters göğüs ölçüleri beni kahrediyor orası ayrı :D Seride Sanzo'nun hakkından gelen tek karakterdir ama başka türlü :D  Sanzo'ya keltoş demesi yetiyor zaten :D 

Lirin komik ve şirin kısmı dışında seride en çok üzüldüğüm karakterlerden biridir. Kendisi her ne kadar ağabeyinin yolundan gitse de serideki en kötü karakterin kızı. Aşık olduğu adamın peşinden giderken bütün çimenleri ezen annesi kendi öz yavrusunu da ezmekte maalesef :(

Kou Ekibi bitmişken sıra en çok bahsetmek istediğim karakterde

Konzeon Bosatsu

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Watanabe Misa, Igarashi Rei

Seslendirme sanatçısının sesini çok seviyorum ve bu karaktere çok iyi gidiyor.

Meşhur Merhamet Tanrıçamız'dır kendisi. Cennetteki beş büyük tanrıdan birisidir. Serinin gözlemcisi oluyor. Aynı zamanda bu yolculuğu emreden kişidir. Yolculuk boyunca karakterleri gözeten yardımcı sağlam kadın karakter. Unvanında merhamet olduğuna bakmayın kimsenin zapt edemediği zıvanadan çıkmış Gokuu'yu tek tokatla deviren daş gibi gadındır :D 

Madem Cennete çıktık bir de Nataku'dan bahsedelim:

Nataku Taishi

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Kouda Kaho

500 yıl öncesinde Gyumaoh ile savaşarak onu mühürleyen çocuk Savaş Tanrısıdır. Aslında yapay bir varlıktır ve kendisini oluşturan Tanrılar tarafından savaş durumlarında kukla gibi kullanılmaktadır. Hatta cinsel istismar edildiğini de görmekteyiz. 500 yıl önce Sanzo Ekibi'nin dünyaya sürgün edilmesinin ana kaynağı Nataku'dur ve bu olaydan sonra Nataku kendisini kapatıp komaya girmiştir. 500 yıldır uyuyan Nataku'yu Merhamet Tanrıçası gözetmiştir. Dördüncü sezonda uyanacak. Ve Nataku'nun 500 yıl önce Gokuu ile olan arkadaşlığı ikisi için de çok önemlidir.

Kısssoooooo T-T

Neyse gelelim tadınızı kaçırmaya :D Kötülerden bahsedelim :D

Gyokumen Koushou

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Satou Shinobu

Aşk gözü kör ediyorsa bunun en animesel örneği bu kadındır. Gyumaoh'a aşık metresi olarak tek gayesi onu uyandırmaktır ve bunun için ne olsa yapacak kadar gözünü karartmış serinin en kötü karakteridir. Sanzo Ekibine suikastçı göndermesi yanında Kougaiji'yi de annesi ile tehdit ederek onun gücünden de faydalanmaya çalışmaktadır.

Ni Jianyi

Yaş: Bilinmiyor

Burç: Bilinmiyor

Boy: Bilinmiyor

Seslendirme Sanatçısı: Ootsuka Houchuu

Bu karakter, asla anlam veremeyeceğiniz bir adam. Gyumaoh'u uyandıracak olan kara büyü ile kombine teknoloji bu adamın icadıdır ve çalışmalar bu adam tarafından yürütülmektedir. Ancak kişiliği o kadar çarpıktır ki insanlarla oyuncak gibi oynamasını çok iyi bilir. Bu sadece Sanzo ekibi için değil Kou Ekibi için de geçerlidir. İnsanlara vesvese verip davranışlarını izleyen ve bundan zevk alan ilginç bir karakterdir.

Bu söyleyeceğim büyük spoiler olacak ama aslında bir Sanzo rahibidir ve neden kötülerle birlikte ve neden bu davranışta olduğu bilinmemektedir. Ara sezon ve OVAlarda bu duruma değineceklerdir. Neysem davşanlı manyaktan da bahsettiğimize göre gelelim seri hakkında genel yorumlarıma. Tabii çok sezonlu ve yolculuk temalı bir anime olunca bol yan karakter görüyoruz ama ana hatları ile temel kadro bu kadar.

1) Serinin sezonları dışında bir yığın ovası var ve atlanacak ovalar değil hepsi konunun devamı şeklinde. O sebeple kronolojik olarak sezonların arasındaki ovaları izlemelisiniz.

2) 1999-2017 arasında yapılmış bir seri olarak geçen 18 yıl içinde çizimler dehşet şekilde evrimleşmiştir. İlk sezon ile son sezon arasında çizim olarak dağlar kadar fark var. Ben tanıtımda beğendiğim resimleri kullandım, eski çizimler sizi şaşırtmasın.

3) Bu kadar dram, vahşet, ciddi konulardan bahsettim, aslında bu seri bir seinen olmalı ama izlerken shounen izliyorsun ama taglarında neden josei var derseniz :D Seride kan yok. Aksiyon sahneleri genelde kesilmiş bunun sebebini net bilmiyorum. Mangasında da animesi kadar olmasa da kan yok. Mangakanın kendi tercihi olarak düşünüyorum.

4) Bu seriyi olay olsun bitsin diye izlemeyin. Bu seriyi yolculuk için izleyin. Karakterlerin birbiri ile didişmesinden, flashbacklerden, birbirinin kopyası şeklinde olan bölüm başlarında bunlara saldıran iblisleri dövme şekillerinden asla ve asla bıkmayacaksınız. Zaten bölümlerin yarısı onlara saldıran iblislerle diğer yarısı Gokuu'nun "Sanzoooooo haraettaaaa" repliği ile başlıyor :D Ha bu demek değil ki seri ilerlemiyor. Tam tersi olaylar ilerliyor. Bu yolculuk bir gün bitecek mangaka sağlıklı olursa inşallah. Manganın son bölümlerinde artık Hindistan sınırları içindeler ve büyük olaylar oldu. Hadi bakalım bir gün biter de beşinci sezon gelir umarım.

5) Bu seride en çok sevdiğim şey bu dörtlünün birbiri ile olan ilişkileri ve hayata bakış tarzları. Birbirinden kişilik olarak tamamen farklı dört erkeğin iki yılı aşkın zamandır yaptıkları yolculuk ve birbirlerini sevmediklerini söyleseler de aralarındaki akıl almaz ilişki sizi çok eğlendirecek. 

Bu serinin ilk sezonu benim çevirmenliğe merak sardığımda ilk çevirdiğim anime idi. İlk düşüncem "Böyle bir seri neden rağbet görmemiş, kimse çevirmemiş?" olmuştu. Bazen benden anime önerisi isteyen kişilere önerdiğimde çizimleri eski olduğu ya da afişte dört erkek olduğundan yaoi sandıkları için burun kıvıranlar oluyor. Kendi kayıpları kesinlikle.... Bir kadının 7. yüzyıla dayanan bir hikayeden esinlenerek yarattığı bu maceralı, melankolik, asi dünya kesinlikle görülmeye değer diye düşünüyorum. Umarım sizi sıkmamışımdır. Okuyanların gözlerine sağlık :)

Read More

Amy'nin Hazineleri [Beklediğimden Çok Daha Güzel Olan Gölgelerde Kalmış Animeler]

Tadaimaaaa!

Bu yazıda sizlere pek kimsenin bilmediği, afişine bakınca ya da konusunu okuyunca ilginizi çekmeme ihtimali olan ama aslında çok daha başarılı olan birkaç seriden bahsedeceğim. Açtım Pandoranın kutusunu dhkhgk

                                                                                       Resim: Skip Beat mangasından

                                                                                                      Kyoko'nun sandığı :D

Hadi başlayalım!

Ike wa yoooooo!

1) Trinity Blood

Tür: Vampir, Aksiyon, Doğaüstü

Yapım Yılı: 2005

Şirketi: Gonzo

Şöyle söyleyeyim, en sevdiğim vampir animesidir. Konusundan bahsettikten sonra iki tane çarpıcı noktasından bahsedeceğim.

Uzak bir gelecekte vampirler ortaya çıkar ve insanlardan beslendikleri için iki ırk arasında amansız bir savaş gelişir. Abel Nightroad, vampirlere karşı insanlığı koruyan Vatikan'a bağlı özel bir timde çalışmaktadır. Timin hemen hemen tüm üyelerinin ayrı bir özelliği vardır. Kendisi vampirlerle beslenen özel bir vampir türüdür. Diğer baş karakter olan Esther Blanchett ile yolları kesiştikten sonra hikaye ikisinin birlikte ve ayrı serüvenlerini anlatır. Esther bu mücadelede insanlık için özel bir rehberdir.

Bir kere şunu söyleyeyim: Güçlü ana karakter isteyen kişiler için Abel ideal bir karakter. Onun dışında Nakai Kazuya, Suwabe Junichi gibi seslendirme sanatçılarını da içeren güçlü bir seiyuu kadrosu var.

Çarpıcı noktalarından birisi şu: Vampirler uzaylı olarak betimlenmiş. Bu çok ilginç bir tema. Aslında dünyada yoklardı işgal ettiler, mantığı çok hoşuma gitmişti. Vampirleri avlayan vampirlerin olması da yine sıra dışı bir şey.

Bu seride en çarpıcı nokta ise şu: Katolik kilisesi insanlığın merkezi olarak resmedilirken Ortodoks kilisesi ise vampirlerin yerleşkesi olarak betimlenmiş. Dolayısı ile seride gelecekte geçen bir İstanbul görüyorsunuz. Animeye yeni başladığım dönemde izlediğim için içinde ülkemize ait bir şey gördüğüm ilk animedir. Dolayısı ile gençler, Japonların teorisine göre uzaylılar ilk İstanbul'a gelecek diyebiliriz hfgfkjhfjd Valla ben de uzaylı olsam ilk fethedeceğim yerlerden birisi İstanbul olurdu :D 

Son olarak opening ve endingleri müthiş bir seridir. Buraya endingi bırakayım. Openingi zaten bloğuma girdiğinizde music player ı kullanıyorsanız dinliyorsunuzdur.

Trinity Blood Ending- Broken Wings

2) Mononoke

Tür: Gizem, tarihi, korku, psikolojik

Yapıl Yılı: 2007

Şirketi: Toei Animation

Bir kere bu animeyi herkese önermem onu belirteyim. Sizi sevmem ve anime tarzınıza güvenmem lazım. Herkesin izleyebileceği bir seri değildir. Konusundan bahsedip yorumlarıma geçeyim.

Gizemli bir eczacının seyahatini ve bu seyahat sırasında karşılaştığı ruhani varlıklarla yani mononokelerle olan mücadelesini anlatır. Mononokeyi yok edebilmesi için onun formunu, ortaya çıkış hakikatini ve gerekçesini öğrenmek zorundadır. Mononoke serisi aslında Ayakashi Jappenese Clasic Harror serisinin son hikayesinin devamıdır. Genelde Mononoke'den önce onu izlemeniz önerilse de izlemeseniz de olur yani çok şart değil.

Bu anime benim için neden bu kadar önemli?

1) Çizimleri çok renkli ve bir o kadar da çok edebidir. Arka planı aşırı kalabalık çizilmiştir ama anlamsız bir tane bile motif göremezsiniz. Her bölümde birkaç kez player ı durdurup arka plan motiflerini incelemişliğim vardır.

2) Japon mistizmi ve mitolojisini içeren animeler içinde en sıra dışı olanıdır.

3) Şimdiye kadar izlediğim animeler içinde soundtrack olarak en kaliteli bulduğum animedir. Ost, op ve ed sini geçtim seride hikaye işlenirken olan ses efektleri bile acayip sıra dışıdır.

Velhasıl velkelam, ilginç edebi bir şey izlemek istiyorsanız biçilmiş kaftandır. Buraya favori ost mi bırakıp diğer animeye geçeyim:

3) Dead Leaves

Tür: Bilim kurgu, aksiyon, psikolojik

Yapım yılı: 2004

Şirketi: Production I. G.

Çizimleri garip bir movieden bahsedeceğim şimdi de. 53 dk süren konusu kurgusu ve çizimleri epey ilginç bir seridir. Pandy ve Retro yiyecek bulabilmek için ortalığı karıştırdıktan sonra tutuklanıp parçalanmış Ay yüzeyindeki Dead Leaves adlı hapishaneye gönderilirler. İkisi de geçmişlerini hatırlamamaktadır. Geçmişlerine giden yol ve Dead Leaves ile olan bağlantılarını çok ilginç bir şekilde ele alan pat diye izleyeceğiniz bir movie. 

Afişi kesinlikle ilgi çekici bir şey değil şahsi fikrime göre. Konusunu okuyup izlemek istemiştim. İyi ki de izlemişim. Kısa ve farklı bir şey izlemek isteyenlere öneririm. 

4) Tiger & Bunny

Tür: Aksiyon, Doüaüstü, Bilim kurgu

Yapım yılı: 2011

Şirketi: Sunrise

Bu anime ülkemizde neden popüler değil, hiç anlam veremediğim bir şey. Aslında afişe ve konuya bakarsak insanlar mecha sandığı için uzak duruyor olabilir. Başka bir şeyse etrafta ana karakterlerin çok yaoi doujinshisi döndüğü için insanlar yaoi sanıyor olabilir ama alakası yok :D Valla ne diyeyim serinin adı bile yaoi adı gibi :D 

Konusu kısaca şöyle: Uzak bir gelecekte Next dedikleri doğaüstü güçleri olan nesil mevcut olup bu durum dolayısı ile kahramanlık mesleğini getirmiştir. Bu dünya sıradan bir kahramanlar dünyası değildir. Kahramanların yaptıkları görevler kahramanlar için olan bir televizyon programında naklen kaydedilmektedir ve görevdeki başarısına ve popülerliklerine göre ücret almaktadırlar.

Kotetsu K. Kaburaki Vahşi Kaplan lakabı ile bilinen orta yaşlı, eski kafalı bir kahramandır. Sponsoru tarafından kendisi ile benzer doğaüstü güçlere sahip olan Tavşan lakaplı Barnaby ile ortak olmaya zorlanınca ikilinin maceraları başlar. Güçleri her ne kadar benzese de  kişilikleri bir o kadar zıt ikilinin arkadaşlığı sizi çok eğlendirecektir. Yan karakter kadrosu da oldukça renkli olan bu seri bizim ülkemizde neden hak ettiği değeri göremedi anlamıyorum. Yapım yılı 2011 olmasına rağmen 2017 de geniş çaplı bir ankette Japonya'da en çok sevilen baş karakter seçilen Kotetsu, umarım ülkemizde de hak ettiği değeri bulur. Sonrasında ikinci sezon onay aldı ama haber yok hala.

Üstelik bir tane de hiç çevrilmemiş bir moviesi var. 

5) xxxHolic

Tür: Gizem, doğaüstü

Yapım yılı: İlk sezon 2006

Şirketi: Production I.G

Kimihiro Watanuki ruhları ve doğaüstü yaratıkları görebilen bir gençtir. Bu ruhlar tarafından da sürekli rahatsız edilir. Bir gün iki apartmanın arasında kurulmuş geleneksel bir eve yolu düşer. Burası bir boyut cadısı olan Yuuko'nun evidir ve belli bir ücret karşılığında insanların dileğini yerine getirir. Watanuki'nin dileği ruhların ona musallat olmamasıdır ve Yuuuko'ya aşçılık yapması karşılığında bu dileği gerçekleşecektir.

Serinin yanlış hatırlamıyorsam 2 sezon serisi ve iki ayrı özel yan hikayesi ve bir tane de moviesi mevcut. Ayrıca Tsubasa Cronicle animesi ile bağlantılıdır. Özel bölümlerinden birisinde Watanuki'yi ve Doumeki'yi yetişkin görmek bile beni ne kadar mutlu etmişti keh keh keh

Hepimiz en az bir tane Mushishi, Natsume gibi Japon mitolojisi içeren seri izlemişizdir. Ancak izlediğim seriler içinde en mistik olanı kesinlikle bu seridir. Animeyi izlerken geleneksel Japon tarzı bir evin verandasında bahçedeki sakura ağaçları çiçeklerini dökerken hoş dolunaylı bir gecede sake yudumlamak istiyorsunuz :D 

Çizim tarzı biraz garipsenebilir. Biraz sivri yüz çizimleri ve ince uzun bacaklar görmeye alışmanız lazım. Ancak tasvir edilen yokailer, Japon batık inançları, Japon ananeleri, festivallerine ilginç mistik bir yolculuk için ideal bir seridir.

Seride en güzel şeylerden birisi de kesinlikle Yuuko'nun saç tasarımı ve kıyafetleridir. Müthiş bir geleneksel kadın figürüdür Yuuko. Kendisini severiz.

6) Amatsuki

Tür: Aksiyon, tarihi, doğaüstü

Yapım yılı: 2008

Şirketi: Studio Dean

Tokidoki Rikugou tarihle arası iyi olmayan bir lise öğrencisidir. Okul tarafından zorla gönderildiği müzede sanal gerçeklik uygulamasının içinde kaybolan arkadaşını ararken gizemli bir yaratık tarafından saldırıya uğrayıp bir gözünü kaybeder ve bir kız tarafından kurtarılır. Ancak artık gerçek Bakumatsu dönemi Japonyası'ndadır. 

Konusu bakımından ilk okuyunca klasik görünse de işleyiş şekli ile oldukça sürükleyici bir animedir. Tek sıkıntısı kısa sürmesi ki konusuna göre şöyle bir 24 bölüm olacak bir animeydi bence. Mangası muhtemelen daha kapsamlıdır diye düşünüyorum. Finali de o sebepten çok tatmin etmeyebilir. Ancak benim oldukça hoşuma giden bir seri idi. Openingini de ayrıca severim. Kuchiha gibi özel bir kadın karaktere (ki Romi Park seslendiriyor) Bonten gibi bir bad boya sahip seriyi öneririm.

7) Aoharu x Kikanjuu

Tür: Aksiyon, komedi, spor

Yapım yılı: 2015

Şirketi: Brain's Base

Bu animeyi izleyip de beğenmeyeni görmedim. Ama çok izleyen de görmedim :D Konusundan hemen bahsedeyim: Tachibana Hotaru bir hostun arkadaşının parasını aldığı konusundaki hikayeyi yanlış anlayıp o host ile hesaplaşmaya gider. O hostun ise komşusu Masamune Matsuoka olduğunu fark eder. Masamune hesaplaşmayı hayatta kalma oyunu olarak adlandırdığı oyuncak tabancalarla yapmayı teklif eder. Hotaru karşılaşmayı kaybeder. Masamune'nin sadece erkeklerden oluşan bir oyun ekibi vardır ve kaybetmesinin karşılığında bizim Hotaru'nun kendisine sürekli Tachinaba demesinden, kısa saçlarından ve hızlı reflekslerinden ötürü onu erkek sanarak grubuna almaya zorlar. 

Bu serideki rakip gruptaki sadist pediatristi bana verin başka bir şey istemiyorum :D Şaka bir yana romantizmi az komedisi bol, erkek karakteri çok eğlenceli bir seri izlemek istiyorsanız tam size göre. Böyle Yamato Nadeshiko Shichi Henge, Ouran High School Host Club alternatifi hoş bir seridir.

Manga çizimlerini de ayriyeten beğenirim. Hala devam ediyor olması üzücü.

8) Mnemosyne: Mnemosyne no Musume-tachi

Tür: Adult, gizem, aksiyon, doğaüstü

Yapım yılı: 2008

Şirketi: Xebec

Aslında myanimelist gibi yerlerde tag olarak shoujo ai var ama aslında ana tagı adult. Çünkü yüksek derecede hetero ve homo erotizm barındırıyor. Konusundan bahsettikten sonra neden böyle bir serinin hazinelerimden olduğunu da anlatacağım.

Günümüz dünyasında, Asogui Rin bir dedektiflik bürosu işletmektedir. Basit işlerden yüksek güvenlikli yerlere sızmaya kadar oldukça geniş bir çalışma spektrumu mevcuttur. Ve kendisi bir ölümsüzdür. Başına ne gelirse gelsin vücudu ne kadar zarar görürse görsün yenilenebilmekte ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebilmektedir. Tüm bu zaman boyunca hafızası, bedeni, organları yenilenen oradan oraya sürüklenen kahramanımız, bu ölümsüzlüğün sırrı her biri 40 küsür dakika süren 6 bölümlük animeyi soluksuzca izleyeceksiniz.

Bir kere seriyi kesinlikle 18 yaş altına önermiyorum. Fazlası ile erotizm barındırıyor. Onun dışında konusu oldukça ilginç bir animedir. Özellikle spoiler olur diye bahsedemediğim ölümsüzlüğün sırrı çok ilginç bir konu. Senaryosu, konunun zamanda sıçraması ile oldukça orijinal bir anime. Openingi de endingi de kendisi gibi harddır. 

9) Murder Princess

Tür: Aksiyon, doğaüstü

Yapım yılı: 2007

Şirketi: Bee Train

Aslında konusu çok ilgi çekici bir anime. Kısa sürmesine üzülerek çok beğenmiştim. Forland Krallığının kralı canavarların saldırısına uğrayarak öldürülür. Ağabeyini aramak için saraydan kaçan Prenses Alita Castilia Arago Forland ormanda ödül avcısı Falis ile karşılaşır. Kaza sonucu ikisi de uçurumdan düşerken esrarengiz bir şekilde ruhları yer değiştirir. Alita, Falis'ten kendisine yardım etmesini ister. Başta isteksiz olan Falis bu teklifi kabul edip krallıktaki canavarları defeder. Falis'in asıl bedenindeki Alita da onun hizmetçisi olarak yanında bulunur. Hırçın, tuttuğunu koparan, güçlü ödül avcısı Falis'in ruhuna sahip olan ülkenin prensesi geri geldi! Şimdi onlar düşünsün :D

Bu animeyi anlatırken bir daha izleyesim geldi kjdhshg zaten bebeğim Naikawa Daisuke de var seiyu kadrosu içinde hehehe :D Falis'i de Romi Park seslendiriyor keleeee ben bir daha izleyeyim bunu :D 

Aslında Un-go , Shikebane Hime gibi az bilinen ama konusu kurgusu ortalamanın üzerinde birkaç seri daha sayarım ama 9 anime olmuş yeter herhalde diye düşünüyorum. Farklı şeyler izlemek isteyenlere rehber olur umarım. Şimdiden okuyanların gözlerine sağlık ^^

Read More